Category Archives: Peygamberlerimizin Özellikleri

Vahiy Ve Vahiy Şekilleri

vahiy ve vahiy şekilleri

Vahiy, Allahü teâlânın dilediği şeyleri, emir ve yasaklarını vasıtalı veya vasıtasız olarak peygamberlerine bildirmesine denir.

Allahü teâlâ, insanlar arasından seçtiği peygamber denilen kullarını vahiy ile şereşendirmiştir. Bu sûretle, insanlara, dünyâda ve âhirette rahat ve huzûra kavuşacakları esasları bildirmiştir. Vahiy, ilk peygamber Âdem aleyhisselâmdan son peygamber Muhammed aleyhisselâma kadar devâm etmiş ve onda son bulmuştur.

Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek yüzünde, vahiy esnâsında soğuk kış günlerinde bile yağmur tânecikleri gibi ter belirirdi. O sırada yanında bulunanlar vahiy geldiğini anlarlardı. Hattâ vahyin ağırlığını hissederler, o esnâda ellerini ve kollarını kaldıracak güçleri kalmazdı. Bir defâsında Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem deve üzerinde iken, vahiy gelmiş, deve vahyin ağırlığına dayanamayarak arka ayakları üzerine çöküvermiştir.

Vahyin geliş usûlleri:
Muteber hadîs ve tefsîr usûlü kitaplarında bildirildiğine göre vahiy şu şekillerde gelirdi.

1. Cebrâil aleyhisselâmın insan şekline girerek getirdiği vahiylerdir. Vahyin en kolay şekli de budur. Cebrâil çoğunlukla Peygamberimize Dıhye isimli sahâbînin şeklinde gelirdi. Cibrîl hadîsinde bildirilenler böyledir.
2. Peygamberimizin uyanıkken Cebrâil aleyhisselâm tarafından vahyin Peygamberimizin kalbine bırakılmasıdır.
3. Doğru rüyâlar. Bu, vahyin ilk şeklidir. Peygamberlerin bilhassa Peygamberimizin gördüğü rüyâlar, daha sonra uyanınca
gerçek hayatta aynen meydana gelirdi.
Hazret-i Âişe şöyle buyurur:
“Peygamberimizin gördüğü rüyâlar aynen çıkardı. Bu rüyâlar sabah aydınlığı kadar açıktı.”
4. Buhârî ve Müslim’de bildirildiğine göre Cebrâilin görülmeden, şiddetli bir sesle vahyi bildirmesidir. İşitilen bu ses, ya vahiy meleğinin kendi sesi veya kanatlarının uğultusu idi. Kendisinde; korkutma ve azap bulunan âyetler bu şekilde gelirdi. Peygamberimiz, vahyin bu çeşidi gelirken, titrer ve terlerdi. Hattâ heyecanlanırdı.
5. Cebrâil’in Peygamberimize uyku hâlindeyken gelmesidir.
6. Cebrâil’in bizzat kendi şekliyle getirdiği vahiydir. Peygamberimize Hira Dağında gelen ilk vahiy bu şekilde olmuştur. Aynı durum Mîrâc hâdisesinde de meydana gelmiştir.
7. Peygamber efendimiz uyanıkken, arada perde olmaksızın doğrudun Allahü teâlâ ile konuşması şeklindeki vahiydir. Mîrâc
gecesi meydana gelmiştir.

Yorum bırakın

Filed under Peygamberlerimizin Özellikleri

Peygamberlerin Sayıları

Peygamberlerin sayısı tam belli değildir. 124.000’den çok oldukları meşhurdur. Bunlardan 313 veya 315 adedi Resûldür.
Bunlardan, yalnız yirmi sekizinin isimleri Kur’ân-ı kerîmde bildirilmiştir. Bu yirmi sekizden Zülkarneyn, Lokmân ve
Uzeyr’in peygamber olup olmadıkları kesin belli değildir. Allahü teâlâ, yarattığı bu âlemle varlığını belli ettiği gibi, kullarına çok acıyarak, var olduğunu ayrıca da bildirmiştir. Âdem aleyhisselâmdan başlayarak, her asırda, dünyânın her tarafındaki insanlar arasından en iyi, en üstün olarak yarattığı birisine melekle haber göndererek, kendi isimlerini bildirmiş ve insanların dünyâda ve âhirette rahat etmeleri, iyi yaşamaları için, ne yapmaları ve nelerden sakınmaları lâzım olduğunu açıklamıştır.

İnsanlar eski şeyleri unuttukları için ve her zaman bulunan kötü kimseler, peygamberlerin kitaplarını ve sözlerini değiştirdiklerinden, eski dinler unutulmuş, bilinenleri de bozulmuştur. Her şeyi yaratan yüce Allah, insanlara acıdığı için, kullarına son bir peygamber ve yeni bir din göndermiştir. Bu dîni kıyâmete kadar koruyacağını, kötü insanlar saldıracaklar, değiştirmeye, bozmaya kalkışacaklarsa da kendisi bunu, bozulmamış olarak her yere yayacağını müjdelemiştir.

Allahü teâlâ, insanları olgunlaştırmak ve kalplerindeki hastalıklarını tedâvi etmek için, ezelde merhamet ederek, peygamberler göndermeyi dilemiştir. Peygamberler Allahü teâlâ tarafından seçilmiş, gönderilmiş insanlardır. Ümmetlerini Allahü teâlâya çağırmak, azgın, yanlış yoldan, doğru yola, saâdet yoluna çekmek için gönderilmişlerdir. Onların Allahü teâlâdan getirdikleri her haber doğrudur, yanlışlık yoktur. Peygamberlerin sonuncusu, Muhammed aleyhisselâmdır. O’nun dîni bütün dinleri nesh etmiş, yürürlükten kaldırmıştır. O’nun kitabı, geçmiş kitapların en iyisidir. O’nun getirdiği din kıyâmete kadar bâkîdir. Kimse tarafından değiştirilemeyecektir. Îsâ aleyhisselâm gökten inecek ise de, O’nun dîniyle amel edecek, yâni O’nun ümmeti olacaktır.

Yorum bırakın

Filed under Peygamberlerimizin Özellikleri

Peygamberlerin Dereceleri

Peygamberlerin dereceleri

Peygamberlerin, birbirleri üzerinde, şerefleri, üstünlükleri vardır. Meselâ, ümmetlerinin çok olması, gönderildikleri memleketlerin büyük olması, ilim ve mârifetlerinin çok yerlere yayılması, mûcizelerinin daha çok ve devamlı olması ve kendileri için ayrı kıymetler ve ihsânlar bulunması gibi üstünlükler bakımından, âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselâm, bütün peygamberlerden daha üstündür. “Ülül’azm” olan peygamberler, böyle olmayanlardan ve resûller,
nebîlerden daha üstündürler.

Peygamberler, üstünlük sırasına göre dört makamda (derecede) bulunurlar:

1) Nebîler.
2) Resûller.
3) Ulül’azm peygamberler; bunlar altı tâne olup gönderiliş sırasına göre Âdem, Nûh, İbrâhim, Mûsâ, Îsâ ve Muhammed aleyhimüsselâmdır.
4) Hâtemül-enbiyâ; Peygamberlerin en üstünü ve en sonuncusu olan Muhammed aleyhisselâmdır.

İbrâhim aleyhisselâm, Halîlullahtır. Çünkü, bunun kalbinde, Allah sevgisinden başka, hiçbir mahlûkun sevgisi yoktu.
Mûsâaleyhisselâm, Kelîmullahtır. Çünkü, Allahü teâlâ ile konuştu.
Îsâ aleyhisselâm Rûhullah ve Kelime-tullahtır. Çünkü babası yoktur. Yalnız “Ol!” kelime-i ilahiyyesiyle anasından dünyâya geldi. Bundan başka, Allahü teâlânın hikmet dolu âyetlerini, vaaz
vererek, insanların kulaklarına ulaştırırdı.
Mahlûkların yaratılmasına sebep olan ve Âdemoğullarının en üstünü, en şereflisi, en kıymetlisi bulunan Muhammed aleyhisselâm, Habîbullahtır. Onun Habîbullah olduğunu ve büyüklüğünü, üstünlüğünü gösteren şeyler pek çoktur. Bunun için, O’na, mağlup olmak, bozguna uğramak gibi sözler söylenemez. Kıyâmette, herkesten önce kabirden kalkacaktır. Mahşer yerine önce gidecektir. Cennete herkesten önce girecektir. Güzel ahlâkı, sayılmakla bitmez ve insan gücü yetişmez. Bu konuda ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır.

Yorum bırakın

Filed under Peygamberlerimizin Özellikleri

Peygamberlerin Sıfatları

Peygamberlerin Sıfatları

1. Emânet:
Peygamberler emindirler. Bir kimsenin ırzına, malına veya canına hıyânet etmekten münezzeh, uzak oldukları
gibi Allahü teâlânın vahyine karşı da hâinlik etmeleri düşünülemez. Allahü teâlâ onları vahy’e ve peygamberliğe emin etmiştir.

2. Sıdk:
Din ve dünyâ işlerinde sâdık olduklarında icmâ yâni söz birliği vardır. Doğrudurlar, doğru söyleyicidirler. Aslâ
onlardan yalan duyulmamıştır.

3. Tebliğ:
Allahü teâlanın vahy ettiği hükümleri tebliğ ederler, bildirirler. Aslâ bir şeyi söylememezlik etmezler, saklamazlar.
Doğruyu söylerler. Bir kimsenin hâtırı için müdâhene etmezler. Allahü teâlânın emrini yerine getirirler.

4. Adâlet:
Peygamberler âdildirler. Hak üzere gönderilmişlerdir. Onlarda aslâ zulüm yoktur.

5. İsmet:
Peygamberden küfür, yalan, fısk, zinâ gibi şeyler peygamberlikten önce ve sonra meydana gelmez. Bu icmâ-ı ümmettir.
Böyle inanmamak küfürdür. Beğenilmeyen ve çirkin şeylerden ve insanların nefret ettikleri şeylerden münezzehtirler. Adâlete uymayan işlerden mâsumdurlar, hepsi âlim, âmil ve kâmildirler.

6. Emnü’l-Azl:
Peygamberler peygamberlik makamından, dünyâ ve âhirette azl olmazlar. Peygamberlik sıfatı onların zâtlarından dünyâda ve âhirette ayrılmaz. Önce gelen peygamberlerin dinleri nesh olmakla peygamberlikten azl lâzım gelmez. Zîrâ peygamberlik onların sıfatlarıdır. Allahü teâlânın ihsânıdır. Çalışmakla elde edilmez. Evliyâlık ise cenab-ı Hak’kın ihsanı ile çalışmakla kazanılır. Her peygamberde zaten evliyâlık vardır. Peygamberlikleri
evliyâlıklarından üstündür. Çünkü peygamberlikle vahye kavuşmuş, melekleri görmüş ve diğer üstünlüklere sâhip olmuşlardır.

7. Fetânet:
Peygamberlerin akılları kâmildir. Akılsızlıktan ve aklı az olmaktan münezzehtirler, uzaktırlar. Köleden ve soyu
asil olmayan âileden peygamber gelmemiştir. İnsanlar arasında aşağı olanlardan peygamber gelmemiştir. Kusurlu kimselerden, kör, çolak, topal, sağır, diğer ayıp ve noksanları bulunan insanlardan da peygamber gelmemiştir.

Yorum bırakın

Filed under Peygamberlerimizin Özellikleri